Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nde Yer Alan Mücbir Sebep Halleri ve Mücbir Sebep Hallerinin Lisansa Etkisi
Lisans
ve lisans tadil başvuru sürecinde lisans sahibi tüzel kişilerin herhangi bir
kusuru bulunmaksızın başka idarelerin işlemleri nedeniyle tüzel kişilerin
ilgili mevzuattan kaynaklanan yükümlülüklerini yine ilgili mevzuat kapsamında
verilen süreler içerisinde yerine getirememesi nedeniyle yaşanan gecikmelerin
mücbir sebep teşkil edip etmediğinin ilgili mevzuat ve içtihatlar doğrultusunda
değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda okuyacağınız blog yazısı kapsamında
lisans ve lisans tadil başvurularında mücbir sebep hallerinin lisansa etkisi
inceleme konusu yapılmıştır.
LİSANS VE LİSANS TADİL BAŞVURULARINDA MÜCBİR
SEBEP HALLERİ
Lisans, önlisans ve lisans tadil başvurularında bulunan tüzel kişiler Yönetmelikte ve Kanunda belirtilen şartları yerine getirmekle yükümlüdür. İlgili mevzuatta belirtilen şartların yerine getirilememesi halinde lisans ve lisans tadil başvuruları reddedilebilmektedir. Özellikle üretim lisanslarında düzenlenen sürelere riayet edilememesi veya lisans ve lisans tadil başvurularında gerekli izin ve belgelerin tamamlanmamış/eksik olması durumlarında yaptırımlar öngörülmektedir. Hal böyle iken, yönetmeliğin lisans ve lisans tadil başvurularını düzenleyen hükümlerinde “mücbir sebep” halleri ön plana çıkmaktadır. Nitekim lisans ve lisans tadil başvurularını düzenleyen hükümlerde mücbir sebep hallerinin varlığı halinde yönetmelikte belirtilen ağır yaptırımlardan söz edilememektedir. Bu kapsamda Yönetmeliğin mezkur hükümleri uyarınca Lisans başvurularına ve uygulamasına ilişkin olarak mücbir sebep hallerinin varlığı halinde;
• Üretim tesisinin işler halde tutulmaması[1],
• Lisansta belirtilen inşaat süresi içerisinde üretim tesisinin kurulmaması[2],
• Yükümlülüklerin yerine getirilmemesi[3],
• Lisans başvurusunun reddedilmesi sonucu teminat mektubunun irad kaydedilmemesi[4]
gibi
durumlarda, söz konusu Yönetmelik hükümlerinde yer alan lisansın iptali ve
diğer yaptırımlardan lisans sahibi muaf tutulmuştur. Buna göre
lisans ve lisans tadil usulünde mücbir sebep halleri
önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle Yönetmelikle düzenleme altına alınan
mücbir sebep hallerinin kapsamının sınırlarının çizilmesi gerektiğinden bu
husus aşağıda incelenecektir.
A. Yönetmelikte Belirtilen Mücbir Sebep
Hallerinin Mevzuattaki Kapsamı
İdare hukukunda mücbir sebep, bir olayın bilindiği halde, olay sonucunun önlenmesinin kişi tarafından mümkün olmadığı durumları ifade etmektedir. Genel anlamıyla mücbir sebep sezilemeyen ve karşı konulamayan anlamlarına gelmektedir. Mücbir sebep halinde kişinin, elindeki tüm imkânlarla yapabileceğinin ötesinde bir olay veya olgu söz konusudur[5]. Mücbir sebepten bahsedebilmek için mücbir sebebin;
• Karşı konulamaz olması
• Önceden sezilemez olması
• Kusurdan doğmamış olması
gerekmektedir[6].
Yönetmeliğin 35. maddesi 1. fıkrası “Önlisans ve lisans sahibinin ilgili mevzuattan kaynaklanan yükümlülükleri, mücbir sebep hallerinde, etkilendikleri oranda, mücbir sebebin etkileri giderilinceye kadar, Kurul kararıyla ertelenebilir veya askıya alınabilir.”şeklinde hüküm altına alınmıştır. Buna göre mücbir sebep hallerinin varlığı halinde lisans sahibi tarafından yerine getirilmesi gereken yükümlülükler mücbir sebebin etkileri giderilinceye kadar ertelenebilir veya askıya alınabilir. Nitekim Yönetmeliğin 24. maddesinin 3. fıkrası “Üretim tesisinin kurulması sürecinde;
1. Mücbir sebep halleri ile lisans sahibinden kaynaklanmayan haklı sebeplerin ortaya çıkması,
2. Söz konusu durumların üretim tesisinin kurulmasını doğrudan etkilemesi veya etkileyebilecek nitelikte olması,
3. Lisansta belirtilen tesis tamamlama süresi içerisinde gerekçeleri ve belgeleriyle birlikte Kuruma başvurulması,
halinde, tesis tamamlama süresinin uzatılması suretiyle lisans
tadil edilebilir.” şeklinde hüküm altına alınmıştır. Buna
göre üretim tesisin kurulması sürecinde mücbir sebep halleri ile lisans
sahibinden kaynaklanmayan haklı sebeplerin ortaya çıkması halinde tesis
tamamlanma süresinin uzatılması suretiyle lisans tadil edilebileceğini açıkça
hüküm altına almıştır. Yönetmeliğin bahsi geçen iki hükmü bir arada
değerlendirildiğinde mücbir sebep halleri ve lisans sahibinden kaynaklanmayan
haklı sebeplerin ortaya çıkması durumunda tüzel kişiler tarafından yerine
getirilmesi gereken yükümlülükler ve bu yükümlülüklere ilişkin süreler tekrar
gözden geçirilerek gerekli işlemler yapılmalıdır. Bu kapsamda Yönetmeliğin 35.
maddesinin 2. fıkrasında düzenlendiği üzere bir durumun mücbir sebep
sayılabilmesi için “olaydan etkilenen tarafın gerekli özen ve
dikkati göstermiş ve tüm önlemleri almış olmasına karşın olayın önlenemeyecek,
kaçınılamayacak ve öngörülemeyecek olması ve bu durumun etkilenen tarafın
ilgili mevzuat kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmesini engellemesi” şartları
aranmaktadır. Bunun yanı sıra Yönetmeliğin 35. maddesinin 3. fıkrasında mücbir
sebep sayılabilecek hallere örnekler verilmiş olup bu maddede;
“a) Doğal afetler ve salgın hastalıklar,
1. Savaş, nükleer ve kimyasal serpintiler, seferberlik halleri, halk ayaklanmaları, saldırı, terör hareketleri ve sabotajlar,
2. Grev, lokavt veya diğer memur ve işçi hareketleri.”
gibi
hallerin mücbir sebep sayılacağı ancak mücbir sebeplerin bu hallerle sınırlı
olmayacağı ayrıca açıkça ifade edilmiştir. Danıştay tarafından Yönetmelikte
belirtilen mücbir sebep halleri “genel mücbir sebep” halleri,
Yönetmelikte tanımlanmamış veya lisanslarda tanımlanmış olan mücbir sebep
hallerini ise “özel mücbir sebep” halleri olarak
nitelendirilmiştir[7].
Buna göre Doktrin ve İçtihatlar uygulamaları dikkate alınarak hangi durumların
özel mücbir sebep hali sayılabileceğinin tespiti gerekmektedir.
B. Yönetmelikte Belirtilen Mücbir Sebep
Hallerinin İçtihatlardaki Kapsamı
Lisans,
önlisans ve lisans tadil başvurularında bulunan tüzel kişilerin Yönetmeliğin
Geçici 15. maddesinde sayılan;
a)
Üretim tesisinin kurulacağı sahanın lisans sahibi tüzel kişinin mülkiyetinde
olmaması halinde, söz konusu sahanın mülkiyet veya kullanım hakkını elde etmek,
hidroelektrik santrallerinde su tutma alanları hakkında ilgili idarelerden
kamulaştırma kararı almak,
b)
Kurulması planlanan üretim tesisine ilişkin imar planlarını onaylatmak,
c)
Rüzgâr başvurularına ilişkin Teknik Etkileşim İzninin alınması için gerekli
başvuruyu yapmak,
ç) Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği kapsamında alınması
gerekli olan kararı almak
yükümlülükleri yerine getirmiş olmaları gerekmektedir. İşbu maddeden açıkça anlaşıldığı üzere başvuruda bulunan tüzel kişilerin yerine getirmekle yükümlü olduğu çoğu işlem idarelerden alınması gereken belgeler ve izinlerden oluşmaktadır. Bu sebeple lisans başvuru sürecinde idarelerden beklenen iş ve işlemlerin gecikmesi, gerekli izinlerin beklenmesi, çoğu zaman lisansta belirtilen sürelerin kısalmasına, lisansta belirtilen işlerin zamanında yapılamamasına sebep olmaktadır.Bu durumun mücbir sebep teşkil ettiği Danıştay’ın yerleşik içtihatları ile açıkça hüküm altına alınmıştır. Şöyle ki;
• Danıştay tarafından verilen bir kararda “ Olayda temelinde davalı idarenin lisans verilirken yaptığı saptamadan kaynaklanan, iletim bağlantı anlaşması ve orman kullanımından çıkan sorunlar gibi başka idarelerin işlemlerinin de etkisi olan tesis tamamlama sürelerindeki azalma nedenleri ilgili mevzuat kapsamında mücbir sebeplerden olduğundan, davacı şirketin üretim lisansının iptaline ve bu karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Kurul kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır[8]” şeklinde;
• Başka bir kararda “Davacı Şirketin üretim lisansının “Lisansta Yapılan Tadiller” başlığını taşıyan bölümü incelendiğinde; 22.06.2004 gününde verilen üretim lisansında tesis tamamlanma süresinin 18 ay olarak öngörüldüğü, bu sürenin 18.08.2005 günlü ve 537-24 sayılı Kurul kararı ile 22 aya çıkartıldığı ve ardından sürenin 04.05.2006 günlü ve 742-24 sayılı Kurul kararı ile de 30 aya çıkartıldığı, lisansta öngörülen tesis tamamlanma tarihinin ise 22.12.2006 günü olduğu, ancak değişen yatırım parametreleri nedeniyle davacı şirketin neredeyse yatırım süresi kadar süre kaybettiği, temelinde başka idarelerin işlemlerinin de etkisi olan bu uzama nedenlerinin mücbir sebepler kapsamında olduğu anlaşıldığından, tesis tamamlama süresinin uzatılması veya süre sonunun belirlenmesi hususlarında davalı idareye takdir yetkisi tanınmışsa da belirtilen nedenler karsısında tesis tamamlama süresini uzatmak durumunda olan davalı idarece, davacı şirketin 05.03.2008 tarihli mücbir sebep başvurusu kabul edilmeyerek üretim lisansının iptaline ilişkin Kurul kararında hukuki isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, dava konusu Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun … kararlarının iptaline[9]” şeklinde;
• Başka bir kararda ise “Davacıdan kaynaklanmayan diğer başka idarelerin de etkisiyle rüzgar santrali tesisinin süresinde tamamlanmamasının nedeni mücbir sebep hallerinden olduğundan, davacı şirketin üretim lisansının iptaline ilişkin Kurul kararında Kanuna, ilgili Yönetmelik kuralına ve kamu yararına uygunluk bulunmamaktadır[10]” şeklinde;
hüküm
kurularak lisans ve lisans tadili sürecinde tüzel kişiler tarafından mevzuatta
belirtilen sürelerde yerine getirilmesi gereken yükümlülüklerin diğer
idarelerin işlemleri nedeniyle süresinde yerine getirilememesinin ve lisansta
belirtilen sürelere riayet edilememesinin mücbir sebep sayıldığı hususu
yerleşik hale gelmiştir.
Yukarıda
açıklanan mevzuat hükümleri ve bahsi geçen yargı kararları bir arada
değerlendirildiğinde lisans başvuru ve tamamlanması sürecinde lisans sahibi
tüzel kişinin ilgili mevzuat kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmekte
gerekli özen ve dikkati göstermiş olmasına rağmen bu yükümlülüklerin “idarelerden
kaynaklanan gecikmeler nedeniyle” aksaması halinde somut olayda
mücbir sebebin gerçekleşmiş olduğu görüşünü benimsemiştir. Burada önem arz eden
husus tüzel kişinin gerekli özen ve dikkati göstermiş ve tüm önlemleri almış
olmasına rağmen gecikmenin ilgili idareden kaynaklanmış olmasıdır.
Başka
idarelerin işlemlerinden kaynaklanan gecikmeler mücbir sebep sayıldığı gibi
aynı zamanda Kurum’a yapılan tadil başvurusu sebebiyle Kurum tarafından tadili
sonuçlandırılmayan lisansta belirtilen sürelere riayet edilememesi durumunda da
mücbir sebebin varlığı söz konusudur. Şöyle ki; lisans tadil başvurusunda
bulunan lisans sahibinin tadil işlemi gerçekleştirilecek lisans üzerinden işlem
yapabilmesi mümkün değildir. Bir başka ifadeyle, lisans sahibinden, tadil
başvurusu yaptıktan sonra, lisans tadil talebi sonuçlanıncaya kadar, henüz
tadil edilmemiş lisans haliyle ve koşullarıyla işlem yapması beklenemez.
Örneğin; üretim faaliyetlerinin yürütüleceği saha ile ilgili izinlerin mevzuat
gereğince alınamaması halinde eş deyişle lisans sahibinin elinde olmayan
sebeplerin varlığı durumunda lisans tadilinde bulunan lisans sahibinden gerekli
yükümlülüklerin süresinde yerine getirilememesi nedeniyle savunma istenmesi
veya lisansının iptal edilmesi hukuka uygun değildir. Nitekim lisans sahibi,
üretim faaliyetlerinin gerçekleşmesi amacıyla başvurularda bulunmuş,
imkânsızlık halinde de tadil talebinde bulunmuştur. Bu aşamada lisans sahibi,
Kurumdan izin beklemektedir. Bu sebeple meydana gelen gecikmelerin mücbir sebep
sayılması gerekmektedir. Danıştay yukarıda da bahsi geçen bir kararında[11] “temelinde
davalı idarenin lisans verilirken yaptığı saptamadan kaynaklanan… tesis
tamamlama süresindeki azalma” durumunun mücbir sebep hali olduğu
saptamıştır. Görüldüğü üzere Danıştay, ilgili idarenin işlemlerinden
kaynaklanan gecikmeleri de mücbir sebep hali kabul etmektedir.
Sonuç
Yukarıdaki ayrıntılı incelemeler neticesinde Kanun ve Yönetmelik hükümleri çerçevesinde özetle aşağıda belirtilen sonuç ve kanaate ulaşılmıştır:
• Elektrik piyasası faaliyetleri sürecinde ilgili mevzuatta belirtilen şartların tüzel kişiler tarafından karşılanamaması halinde lisans ve lisans tadil başvuruları reddedilebilmektedir. Ancak Yönetmelikte düzenlenen “mücbir sebep” hallerinin varlığı halinde tüzel kişilerin işlemlerine ağır yaptırımlar uygulanmamaktadır.
• Lisans tadiline ilişkin hükümlere göre, tüzel
kişiler mücbir sebep hallerinin varlığı halinde üretim tesisini tamamlama
süresinin uzatılması suretiyle lisans tadili isteminde bulunulabilmektedir.
• Yönetmeliğin 35. maddesinin 2. fıkrasında bir durumun mücbir sebep sayılabilmesi için “olaydan etkilenen tarafın gerekli özen ve dikkati göstermiş ve tüm önlemleri almış olmasına karşın olayın önlenemeyecek, kaçınılamayacak ve öngörülemeyecek olması ve bu durumun etkilenen tarafın ilgili mevzuat kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmesini engellemesi” şartları aranmıştır.
• Yönetmelikte gösterilen mücbir sebep halleri Danıştay kararlarında “genel mücbir sebep” halleri, yönetmelikte sayılmamış ancak lisansta yer alan mücbir sebep hallerini ise “özel mücbir sebep” halleri olarak nitelendirilmiştir.
• Lisans, önlisans ve lisans tadil başvurularında bulunan tüzel kişilerin yönetmelik hükümleri uyarınca yerine getirmesi gereken izin ve belgeler bulunmaktadır. Söz konusu izin ve belgelerin temininde İdarenin işlemleri söz konusudur. Bu nedenle tüzel kişi tarafından gerekli dikkat ve özenin gösterilmesine rağmen İdarenin işlemleri nedeniyle lisansa ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilememesi hali mücbir sebep teşkil etmektedir.
• Danıştay kararlarında özellikle idarenin işlemlerinden kaynaklanan gecikmeler sebebiyle ek süre ve/veya tadil taleplerinin mücbir sebep teşkil ettiği görülmektedir.
• Son olarak lisans tadil başvurusunda bulunan tüzel kişinin lisansını süresinde tadil etmeyen İdare’nin henüz tadili sonuçlanmayan lisans üzerinde işlem yapılmasını ve yükümlülüklerin yerine getirilmesini talep etmesi hukuka uygun değildir. Nitekim İdare’nin lisans tadil başvurusunu sonuçlandırmamış olması mücbir sebep teşkil etmektedir.
DİPNOTLAR:
[1] Yönetmeliğin m.30/2-a hükmü
[2] Yönetmeliğin m.27/3 hükmü
[3] Yönetmeliğin m.35/1 hükmü
[4] Yönetmeliğin m.45/1-b-5 hükmü
[5] EVREN Çınar Can; İdarenin
Sorumluluğunu Etkileyen Neden Olarak Mücbir Sebep; Gazi Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Dergisi C. XIV, 2010, 1. sayı, s.272
[6] GÖZÜBÜYÜK Abdullah Pulat, Mücbir
Sebepler ve Beklenmeyen Haller, Ankara 1977, s. 26
[7] Danıştay 13. Dairesi’nin 22.06.2009
tarihli, 2008/2501 E. 2009/6904 K. sayılı kararı
[8] Danıştay 13. Dairesi’nin 15.03.2011
tarihli, 2008/6905 E. 2011/1041 K. sayılı kararı
[9] Danıştay 13. Dairesi’nin 15.03.2011
tarihli, 2008/8245 E. 2011/1039 K. sayılı kararı
[10] Danıştay 13. Dairesi’nin 22.06.2009
tarihli, 2008/2501 E. 2009/6904 K. sayılı kararı
[11] Danıştay 13. Dairesi’nin 15.03.2011
tarihli, 2008/6905 E. 2011/1041 K. sayılı kararı