Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri Arasındaki İş Bölümü İlişkisinin Görev İlişkisine Dönüştürülmesi
Asliye ticaret mahkemelerinin kuruluşu, 5235 sayılı
Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş,
Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. ve 6102 sayılı Türk Ticaret
Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 5. maddesinde
hüküm altına alınmıştır. Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine
veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile
ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir (TTK m. 5/1).
Yapılan bu değişiklik ile asliye ticaret mahkemeleri
özel mahkeme niteliği kazanmıştır. Anılan
hükümlerde, asliye ticaret mahkemelerinin uzmanlaşma esasıyla düzenlenmiş bir
özel mahkeme olduğunun altı çizilmiştir[1].
Asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki iş bölümü
ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülerek, özel mahkeme niteliği kesin bir
şekilde ortaya konmuştur[2].
Hukuk mahkemeleri, sulh hukuk ve asliye hukuk
mahkemeleri ile özel kanunlar ile kurulan diğer hukuk mahkemeleridir (5235
sayılı Kanun m. 4). Bu hükümde, asliye ticaret mahkemesi, genel mahkemeler
arasında sayılmadığına göre bir özel mahkemedir. Keza, “özel
mahkemelerin görevi kanunla belirlenir” kuralına uygun olarak, asliye
ticaret mahkemelerinin görev alanı TTK ile hüküm altına alınmıştır. Asliye
ticaret mahkemelerinin bakacağı dava ve işler, yargılama hukuku bakımından
genel kanun niteliği taşıyan Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda değil; esasen
yargılama hukuku açısından özel kanun niteliği taşıyan TTK’da belirlenmiştir.
Nitekim birçok Yargıtay kararında da ticaret
mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi
olduğu açıkça belirtilmiştir:
“6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun
yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce asliye ticaret mahkemeleri,
bulundukları yerdeki asliye hukuk mahkemesinin daireleri durumunda idiler ve
yukarıdaki ayırım çerçevesinde özel değil, genel mahkemeler arasında yer
almaktaydılar. Ancak 6102 sayılı TTK’nun 5/3.maddesi gereği asliye ticaret
mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki
ilişki görev ilişkisine dönüşmüş olup, bu durumda mahkemeler arasındaki
uyuşmazlığa, göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.” [3].
“6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102
sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki
halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve
ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi
uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi
aşamasında Yargıtayca re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 sayılı
Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/4.
maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre, yargı çevresinde ayrı bir asliye
ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerine açılan
davalarda görev kuralına dayanılmamış olması görevsizlik kararı verilmesini
gerektirmeyecektir.” [4].
“6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/3.
maddesinin yürürlükte bulunduğu dönemde Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret
Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi iken, 6335 sayılı Kanun’un 2.
maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinin 3. ve 4.
fıkralarında yapılan değişiklikle Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk
Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasında ilişki görev ilişkisi olarak
değiştirilmiş ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı hükme
bağlanmıştır[5]. (6335
sayılı Yasanın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’ ya eklenen geçici 9. madde
ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği
01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların
açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu
belirtilmiştir.)”
DİPNOTLAR:
[1] Türk Ticaret
Kanunu ile Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Adalet Komisyonu Raporu,
(1/630), Ankara 2012, s. 11.
[2] Kurt Konca,
Nesibe; Yeni Türk Ticaret Kanunu’na Göre Asliye Ticaret Mahkemeleri, TAAD 2013,
S. 15, s. 83.
[3] Yargıtay Hukuk
Genel Kurulu’nun 12.11.2014 tarih ve 2013/23-1288 E., 2014/909 K. sayılı
kararı.
[4] Yargıtay 15.
Hukuk Dairesi’nin 03.03.2015 tarih ve 2015/655 E., 2015/1114 K. sayılı kararı.
[5] Yargıtay 23.
Hukuk Dairesi’nin 17.02.2015 tarih ve 2014/7053 E., 2015/932 K. sayılı kararı.